blog-post

Kaygı Bulaşıcıdır

author image

Kaygı

Beden ile zihnin birleşerek her an gerçek ya da hayali kötü bir sonuç doğuracak düşüncesiyle duyulan üzüntü durumudur. Diğer adıyla anksiyete bozukluğu olarak bilinen bir psikolojik rahatsızlıktır. Kişinin gelecekteki maddi ve manevi durumuyla alakalı endişelenme durumunun yanında, günlük yaşantısal olaylar içinde normalin üstündeki endişe durumları bir hastalık olarak değerlendirebiliriz. Bakıldığında kaygı günlük yaşam içerisinde karşılaştığımız sorunlarla ya da tehlikeli bir durumda daha mantıklı düşünerek, hızlı kararlar almamızın yanında baş etme mekanizmamızı da ortaya çıkarır ve bizleri ayakta tutar. Kaygıyı yaşamlarımızın normal bir parçası olarak da değerlendirebiliriz.

Genel olarak kaygılı bireylerde başlarına kötü bir şey gelecekmiş hissi, sürekli gergin ve yoğun stres yaşama, umutsuzluk, çaresizlik hissi, fizyolojik olarak kas ağrıları, kendi başlarına aldıkları kararlarda özgüvensizlik ve değersizlik duygusunu yaşama, günlük işlerini planlarken konsantre olamama hali, başkalarıyla konuşurken kendilerini ifade edememe hali gibi birçok sorun yaşabilmektedirler. Aslında kişinin korku verici ve tehdit uyandırıcı durumlara karşı verdiği ruhsal ve bedensel tepkilerdir.Kaygının araştırmalar sonucu genetik faktörlü olabileceğinin yanı sıra aile içerisindeki ebeveynlerin çocuk yetiştirmedeki yaklaşımlarında kaygı yüklü aşırı müdahaleleri çocuğun yetişkinlik döneminde kaygı bozukluğu yaşamasına neden olabilmektedir.

Çocukluk döneminde başlayarak, genç erişkinlik çağları ve yetişkinliğe doğru ilerleme göstermektedir. Kaygının bulaşıcılığının etkisinin yanında bir kayıp yaşama, okul değiştirme, doğal afetle karşılaşma, taşınma veya farklı bir şehire göç etme, ebeveyn boşanması en sık görülen faktörler arasındadır.Kaygı bozukluk türlerini kısaca şöyle belirtebiliriz;Travma sonrası stres bozuklukları, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal kaygı bozukluğu, özgül fobi, yaygın wanksiyete bozukluğu gibi çeşitleri bulunmaktadır.

Kaygıyla nasıl baş edebiliriz? sorusunun cevabı ise; ilk adım olarak kaygınızı tanımaktan, bilemekten geçer. Kaygıyı tanıdıktan sonra hangi durumlarda ortaya çıktığını, yaşadığınız kaygının hayatınızdaki olumsuz etkileri ve kaygıyla ne sıkla karşılaştığınız soruların cevaplarını bilmeniz kaygınızla baş etmenizi kolaylaştıracaktır.

Kaygılarınızı azaltmak için sizi nelerin kaygılandırdığını not edin, kaliteli uyku için özen gösterin, dengeli ve sağlıklı beslenmek, düzenli spor yapmak, olumsuz düşüncelerinizi olumlu hale getirmeye çalıştığınız yazılar yazmak ve bununla birlikte gevşeme egzersizleriyle rahatlamaya çalışın. Yaşam kalitenizin bozulduğunu düşündüğünüzde, bireyin tek başına düşüncelerini sağlıklı yönetemediği süreçler olabilir. Bu noktada uzman desteği almanızı öneririm.

Avrupa Şafak Hastanesi

En Son Sağlık Yazılarımız

blog-post

Kamuoyu Duyurusu

Son günlerde kamuoyunda gündeme gelen “Yenidoğan Olayları” hakkında hastanemizle ilgili asılsız iddialar nedeniyle siz …

blog-post

Gebe Eğitim Programı

Gebelik, kadının yaşamında doğal bir süreç olmakla birlikte, fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlere uyumu …

Avrupa Şafak Hastanesi

Sağlığınız için geç kalmadan iletişime geçin.
Sağlığınızı bekletmeyin.

Randevu Al