blog-post

Sigara

author image

Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 6 milyon kişi hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise tüm ölümlerin yüzde 23’ü tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle oluyor. Vücudumuzdaki her organa zarar veren sigara, kadınların hayatından 23 yıl, erkeklerin hayatından ise 28 yıl çalıyor.

Türkiye’de eğer önlem alınmaz ise sigaraya bağlı ölümlerin 2030’da yılda 100 binden 240 bine yükseleceğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Baykal Ertürk, “Dünyada 2030 yılında gelindiğinde tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin sayısının 8 milyonu aşması bekleniyor. Tütünün içine kimyasal maddeler konularak içilebilir hale getirilen sigara; eroin veya kokain kadar güçlü bağımlılık yapan bir zehirdir. Akciğer kanserinden kalp krizine, beyin kanamasında KOAH’a kadar dünyanın en ölümcül 10 hastalığından 6’sının sebebi arasında yer alıyor” dedi.

Fiziksel olduğu kadar psikolojik bağımlılık da yapıyor

“Sigara bağımlılığının nedeni nikotindir. Nikotin alınmadığında huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, anksiyete, depresyona eğilim gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler ilk hafta çok yoğun olsa da zamanla azalarak kaybolur. Bırakanların davranışsal destek ve ilaç tedavisi ile desteklenmesi gerekir. Sigaranın, fiziksel bağımlılık kadar psikolojik bağımlılık yaptığını da unutmamak gerekir. İçildiği zaman hissedilen yalancı rahatlama hissi, sürekli tekrarlanan sigarayı yakma, ağza götürme hareketleri de alışkanlık haline gelir. Bırakmak için başarı ise kararlı olmaktan geçiyor.

Olumlu etkiler 20. dakikada başlıyor

Sigarayı bıraktıktan sonra ilk 20 dakikada faydaları görülmeye başlıyor. Nabız ve kan basıncı normale dönüyor. 1. günde kanda zehirli maddelere saptanamıyor, 1. ayda kalp damarları normal boyutuna ulaşıyor. 1. yılın sonunda ise kalp krizi geçirme riski iki kat azalıyor. 5. yılda kanser riski yarı yarıya iniyor. 10 yıl içinde ise neredeyse bu risk hiç sigara içmemiş bir kişiyle benzer bir düzeye inebiliyor.

Sigara doğmamış bebeğe bile zarar Sigara dumanının çocuklar üzerinde de zararlı etkileri bulunuyor. Ülkemizde çocukların yüzde 60’ı sigara dumanına maruz kalıyor. Sigaranın zararlı etkisi henüz çocuk doğmadan önce başlıyor. Dumana maruz kalan anne adayının karnındaki bebek de olumsuz etkileniyor. Sigara dumanında 4 binin üzerinde farklı kimyasal içeren kanserojen yer alıyor. Bu zararın en önemlisi çocuğun doğduktan sonra gelişmesinin devam ettiği akciğer ve diğer solunum organlarında oluyor. Bugün çocukluk çağının en sık görülen ve kronik hastalığı haline gelen astım için sigara, en önemli nedenler arasında bulunuyor.

Bırakmak için uyaranları ortadan kaldırın Sigarayı bırakmayı düşünen kişinin öncelikle görsel uyaranların ortadan kaldırılması gerekiyor. Çünkü kişi sigara içmeye müsait ortamı görünce sigara içmek aklına gelir. Kül tablası, çakmak, sigara paketi gibi hatırlatıcı objelerin ortadan kaldırılması gerekir. Çay, kahve içmek ve yemek sonrası sigara içme isteği artar. Bu dönemi atlatmak için farklı aktivitelerle zaman geçirmek gerekir. Bunun için diş fırçalamak ve su içmek etkili bir yöntemdir.

Hayatınızdan çalmayın! Ülkemizde tüm ölümlerin yüzde 23’ü tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle oluyor. Vücudumuzdaki her organa zarar veren sigara, kadınların hayatından 23 yıl, erkeklerin hayatından ise 28 yıl çalıyor. Son yıllarda sigarayı bırakma eğilimi gitgide artıyor. İnsanlar, sigarayı bırakmaya çalışırken zorlandıkça da destek arayışına giriyor. Bu arayışı ticari olarak değerlendiren bazı kişiler ise sigaradan kurtuluş için yüzde 90’ın üzerinde başarı vaatleri veriyor.

Bu amaçla kullanılan akupunkturdan türetilmiş yaklaşımların ve hipnozun henüz bilimsel olarak kanıtlanmış bir geçerliliği bulunmuyor. Bunların yerine etkinliği kanıtlanmış tıbbi tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir. Bu yöntemler bant veya sakız kullanılan nikotin yerine koyma ve ağız yoluyla yutma tedavileridir. Bu yöntemler sigara kullanma isteğinin azaltılmasında ve yoksunluk belirtilerinin önlenmesinde başarı gösterir.

Öte yandan bağımlılık ne kadar yüksek ise ilaç tedavisi ihtiyacı o kadar fazladır. Bu nedenle bir uzmandan yardım almak gereklidir.”

Avrupa Şafak Hastanesi

En Son Sağlık Yazılarımız

blog-post

Kamuoyu Duyurusu

Son günlerde kamuoyunda gündeme gelen “Yenidoğan Olayları” hakkında hastanemizle ilgili asılsız iddialar nedeniyle siz …

blog-post

Gebe Eğitim Programı

Gebelik, kadının yaşamında doğal bir süreç olmakla birlikte, fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlere uyumu …

Avrupa Şafak Hastanesi

Sağlığınız için geç kalmadan iletişime geçin.
Sağlığınızı bekletmeyin.

Randevu Al